*Elde var olan metinden bu iki satır Musa'yla ilgilidir, temelinde
Yusuf'la ilgili olması olanaklıdır.
2. Tanrı Musa'nın ününü Diğer kutsal kişilerin ününe eşit
kılmıştır, Onu güçle donatmıştır, Düşmanları ondan yılmışlardır.
3. Musa konuşunca Tanrı mucizeleri durdurdu, Krallar Musa'ya büyük
saygı gösterdiler. Tanrı Musa'ya ulusu için buyruklar verdi, Ona kendi görkeminden
bir parça gösterdi.
4. Tanrı bağlılığı ve sevecenliği için Musa'yı kutsadı, Bütün
insanların içinde onu seçti.
5. Musa'nın sesini duymasına izin verdi, Karanlıkta ona yol
gösterdi. Yaşam ve bilim yasasını Yakup'a, Yargılarını İsrail'e bildirmesi için
Onunla yüzyüze gelip ona buyruklar verdi.
6. Tanrı Harun'u da Musa gibi kutsal bir erkek olarak yetiştirdi,
Onun kardeşiydi ve Levi oymağındandı.
7. Tanrı Harun'la sonsuza dek bir antlaşma yaptı, Onu ulusunun
kâhini olarak atadı. Harun'u etkileyici giysilerle süsledi, Ona görkemli bir
giysi giydirdi.
8. Onu olağanüstü kusursuz yaptı, Ona yetki simgelerini verdi:
Şalvar, uzun cüppe, efod.
9. Cüppenin etrafına giymek için ona nar verdi, Her adımda uyumlu
biçimde çalacaktı. Etrafına giyeceği çok sayıda altın ziller verdi, Zil sesinin
tapınakta duyulması, Ulusunun çocuklarına anımsatması için.
10. Ona, bir nakkaşın yaptığı, altın ve erguvani renkte, Mor renk
tonunda, kırmızı, kutsal bir cüppe verdi. Göğüs üzerinde taşınan yargı simgesi
Urim'le Tummim'i verdi, Bir zanaatçının işiydi, örgüsü koyu kırmızı renkteydi.
11. Mühür biçiminde kesilmiş değerli taşlar verdi, Bu taşlar altına
monte edilmişti, bir kuyumcu işiydi. Taşların üzerine oyulan yazılar İsrail
oymaklarını simgeliyordu.
12. Ona sarığının üstüne koyması için altın bir taç vermişti,
Üzerinde kendini adama mührü vardı. Olağanüstü bir süs eşyası, harika bir
işçilik, Göz kamaştıran bir ziynet.
13. Ondan önce böyle güzel şeyler yoktu, Ondan başkası da bunları
asla kullanmamıştır. Ancak onun erkek çocukları Ve sonsuza dek onun soyundan
gelenler Bu giysileri ve süs eşyasını kullanmıştır.
14. Onun sunduğu kurbanlar tümüyle yanıyordu, Günde iki kez devamlı
yanıyordu.
15. Musa onu adayıp Kutsal zeytinyağıyla meshetmiştir. Bu onun için
sonsuza dek yapılmış bir antlaşmaydı, Cennet yerinde durduğu sürece Onun
soyundan gelenler için de geçerliydi. Bu antlaşma nedeniyle o, tapınmayı
denetleyecek, kâhin olacak, Tanrı'nın adına ulusunu kutsayacaktı.
16. Tanrı'ya kurbanlar sunması, Bir anı olarak buhur ve yatıştırıcı
güzel kokular sunması, Ulusunun bağışlanması için Tanrı onu tüm yaratıklar
arasından seçmişti.
17. Yakup'a buyruklarını bildirmesi, İsrail'i yasa konusunda
aydınlatması için Tanrı ona buyruklarını emanet etti, Yazılı yasayı teslim
etti.
18. Başkaları ona karşı birleşti, Çölde onu kıskanıyorlardı, Datan,
Aviram ve taraftarları, Korah, taşkın ve öfkeli yandaşlarıyla birlikte.
19. Tanrı onları gördü, canı sıkıldı, Çok öfkelendi, onları yok
etti. Mucizelerle onları etkiledi, Alev alev yanan ateşinde onları yakıp yok
etti.
20. Harun'un görkemini arttırdı, Ona bir miras bıraktı. İlk
meyvelerin en kusursuzunu onun payına bıraktı, Her şeyden önce ona bol ekmek
verdi.
21. Böylece Tanrı'ya verilen sunuları yiyebiliyorlardı, Çünkü Tanrı
onları Harun'a ve onun soyundan gelenlere vermiştir.
22. Ama ulusunun toprağından ona miras kalmamıştır, Ulusun
bireyleri arasında yalnız Harun'un payı yoktur, Onun payı ve mirası Tanrı'dır.
23. Elazar oğlu Pinehas, övülecek üçüncü kişidir, Çünkü Pinehas
Tanrı'dan korkuyor, Olağanüstü çalışıyordu. Ulusu ayaklandığı zaman o yolundan
dönmedi, Sadık ve yürekliydi. Böylece İsrail için kefaret etti.
24. Bu nedenle onunla bir barış antlaşması onaylandı, Kendisi hem
tapınağın hem de ulusun yöneticisi oldu. Gerek kendisine gerek soyundan gelenlere
Sonsuza dek en yüksek kâhin ünvanı verildi.
25. Yahuda oymağından İşay oğlu Davut'la da Antlaşma yapıldı,
Krallık babadan salt bir tek oğla geçmekteydi, Ama Harun'un kâhinliği tüm
soyuna verilmiştir.
26. Tanrı yüreklerinize bilgelik versin*, Böylece ulusunu erdemli
biçimde yargılarsınız. Atalarınızın erdemleri asla kaybolmaz, Onların görkemi
onların soyundan gelenlerde kalır.
*Bu sözler 'Harun soyundan gelen' çağdaş kişilere söylenmektedir.